1. Anasayfa
  2. Bilgi

Kartezyen Felsefe Nedir? Genel Özellikleri Nelerdir?

Kartezyen Felsefe Nedir? Genel Özellikleri Nelerdir?
1

Kartezyen felsefe özellikle felsefe tarihi açısından önemli gelişmeleri beraberinde getirmiş bir ekol olarak öne çıkar. Bilgi felsefesi alanında Descartes’ın ortaya çıkardığı Kartezyen felsefe, kesin ve doğru bilginin varlığını ortaya koymaya çalışır.

Kartezyen Felsefe Nedir, Nasıl Ortaya Çıktı?

Kartezyen felsefe Descartes tarafından geliştirilen ve kesin bilginin ortaya çıkarılmasını amaçlayan felsefi anlayıştır. Temel olarak her türlü bilgiden şüphe duyulmasına dayanmaktadır. Böylece yanılgılardan kurtulma söz konusu olacak ve kişi mutlak bilgiye ulaşabilecektir. Tüm bilgilerden şüphe edilmesi şüphe edilmeyecek olan bilgiye ulaşmayı amaçlar. İnsanların zihinlerinde dünyayı yorumlama biçimlerinden pek çok bilgi bulunduğu için normal koşullarda bu bilgilerin doğruluğunun mutlak olarak kabul edilmesi güçtür. 

Descartes ise tam olarak bu noktada felsefesine şüpheyi başat bir role getirir. Ancak şüphe daha önceden ortaya sofistler tarafından koyulmuş olan mutlak şüphe anlamında değil, metodik şüphe anlamındadır. Bu şüpheye de Kartezyen şüphe adı verilir. 

Kartezyen şüphe, duyumsanmış ve bilinen her şeyden kuşku duyulmasının olanaklı olduğunu fakat nihai aşamada düşünme eyleminden kuşku duyulamayacağını ifade eder. “Cogito ergo sum” yani düşünüyorum o halde varım ifadesi ile kendisini bulan bu anlayış, kişinin ancak düşünce ile var olabileceğini ve mutlak bilgiye de düşünme yöntemi ile ulaşılabileceğini ifade eder.

Kartezyen Felsefe Özellikleri Neler?

Kartezyen felsefe özellikleri itibariyle mutlak bilgiye şüphe ile ulaşılacağını ön planda tutar. Başka bir deyişle insanın akıl yolu ile kesin bilgilere ulaşılmasını mümkün görür. Elde ettiği bilgilere dayanarak da yaşamında elde etmiş bilgilerin doğruluğunun eleştirilebileceğini öne sürmektedir. 

Descartes’a göre özellikle insan inanmakta olduğu pek çok şeyin göründüğü gibi olmadığının farkında değildir. Örneğin dünyadayken bir rüya içinde olup olmadığını nasıl anlayabilirdi? Bu kapsamda filozofun bulmaya çalıştığı aslında doğruluktan kesinlikle emin olacağı şeydi yani bilgiye güvenmekti. Fakat düşünürken ya da karar verirken şüphe de duyulacağı için mutlak sonuca ulaşması ise kolay olmayacaktı. Bu yüzden Descartes şüpheci bir tavır içine girerek düşünce ve inançlarından şüphe etmenin doğru olana kişiyi götürebileceğine inandı. 

Kartezyen felsefe nedir
Kartezyen felsefe

Kartezyen felsefe işleyişi açısından temelde basit yönteme sahiptir. En temelinde en ufak bir hata – yanlış ihtimali barındıran bir şeyi bile doğru olarak kabul etmemek yatar. Bu kapsamda hazır olarak insanlara sunulan ve mutlak doğruluk taşıyan bilgiler doğru değildir, şüpheyle yaklaşılması gereken konulardır. Descartes, inanç ve dinler konusunda net ifadeler kullanmaz. Ancak görüşü özellikle dinler için uygulamaya çok uygundur. Dinlerin, nesillere atalarından kalan bir sistem olarak mutlak doğru olarak aktarılması Kartezyen felsefe için şüphe duyulacak en önemli örnektir. Fakat kişi inancını tamamen reddetmeyebilir, eğer düşüncesine ve bulgularına göre bilgi ona Tanrı’yı gösteriyorsa bu durumda inancını doğru olarak kabul edebilir. Ama inancın kesinliği de mümkün olmayacağı için bu durumda felsefe tarihçilerinin Descartes Paradoksu dediği durum ortaya çıkar. 

Genel özelliklerinden ekolün bahsedecek olursak;

  • Tüm kesinlik iddiası içeren dogmalar şüpheyle karşılanmalıdır. 
  • Kesin olarak nitelendirilen bilgileri kabule yanaşmamak. 
  • Kendinden şüphe edilmeyecek denli açık olan (gökyüzü mavidir) bilgilerin analiz edilmesi gerekir. Bu sayede kesinlik tespit edilebilir. 
  • Sentez; araştırmaya konu edilecek nesnenin en küçük yapısına kadar bölünmesi gerekir. 
  • Sayma; yöntem açısından sürekli olarak kontrol sağlanması. 
  • Kesinlik; bilgi hakkında kesin görüşe sahip olmak.
  • Neden – sonuç ilişkisinin olgu veya olaylar kapsamında kurulması. 

Kartezyen Felsefenin Önemi Nedir?

Kartezyen felsefenin önemi her şeyden önce insanın insan olma sürecinde yani düşünce eyleminde başat rolde bulunmasıdır. Başka bir ifade ile insan ancak kendisini düşünce yöntemi ile gösterebilir. Dogma veya peşinen kabul edilecek tutumlar ancak varsayım olarak kabul edilir. Descartes, kendisinden önce hakim olan skolastik düşünceye karşı çıkmış, inanç veya duyum yerine aklı temel almak istemiştir. Düşünce tarihinde aklın bu denli temel alınması için Descartes öncülük etmiştir. Tüm kesinlikler reddedilmelidir görüşü sadece felsefe tarihi açısından değil, bilim ve sanat tarihinin de gelişimi açısından önemli etkilerde bulunmuştur. İnsanın ancak düşünceleri ile eylemlerine karar verebileceğini ve bunun sonucunda mutlak hakikate ulaşabileceğini savunan Kartezyen felsefe bilgi dışındaki tüm her şeyi gerçek dışı olarak kabul ederek ileride daha keskin gelişecek materyalist felsefeye de önemli katkılar sağlayacaktır.

Benzer yazılarımıza göz atın!

İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorumlar (1)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir